Covid-19 pandemi döneminde inşaat sektörü nasıl problemler ile karşılaştı ve çözüm önerileri nelerdir?

Tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de etkisi altına alan Covid-19, şüphesiz pek çok sektörü etkiledi. Çimentodan hazır betona, pompa sistemlerinden cephe malzemelerine, 200’den fazla alt sektörle bağlantısı bulunan inşaat sektörünün de bu süreçten etkilendiğini ve sektörde yer alan paydaşların önemli bir sınav verdiğini söyleyebiliriz. Salgın sürecinde satış ofisleri ve şantiyelerde resmi makamların duyurduğu toplumsal mücadeleye destek kapsamında alınan tedbirler, küresel çapta inşaat sektöründe işleyişi önemli ölçüde aksatırken, nakit ve tedarik akışında yavaşlamalara da sebep oldu. Rakamlarla belirtmek gerekirse Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekonomi Güven Endeksi Mayıs 2020 verilerine göre; inşaat sektörü 2020 yılının ilk çeyrek döneminde yüzde 1,5 küçüldüğünü, inşaat harcamalarının ise yüzde 6,8 azaldığını söyleyebiliriz. Bununla birlikte birçok şantiye ve firma ya dönüşümlü ya da uzaktan çalışma ile işine devam ediyor. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle hemen hemen tüm sektörlerin bu sürece hızla adapte olduğunu ve inşaat sektörünün dijital dönüşüm sürecinde ivme kazandığını söyleyebiliriz. Yakın dönemde kamu bankalarının öncülüğünde başlatılan 0,64 faizli konut kredisi kampanyasının da sektörde hızla bir hareketlenme oluşturduğunu gözlemliyoruz. Bununla birlikte yine TÜİK verilerine göre, mart ve nisan sonrası, son 5 yılın en düşük seviyesini gören inşaat sektörü güven endeksindeki artış da dikkat çekiyor. Bu bağlamda, inşaat sektörü güven endeksi mayıs ayında bir önceki aya göre 14,7 puan artarken mevcut inşaat işleri seviyesi de 5,0 puan yükseliyor. Bunun yanı sıra yeni alınan inşaat işleri endeksi mayıs ayında bir önceki aya göre 5,8 puanlık bir artış gösteriyor. Bu hareketliliğin inşaatla bağlantılı tüm alt sektörlere pozitif bir etkisi olacağını düşünüyoruz. Ancak unutmamalıyız ki 7 çeyrektir küçülen inşaat sektörü 2020 sonuna kadar bu şekilde devam edebilir.

Pandemi sürecinde Wilo olarak global bir şirket olmanın avantajlarını yaşadık. Bu sayede Wilo Türkiye olarak üretim ve tedarik zinciri dahil olmak üzere tüm çalışma süreçlerimizi çok daha erken sürede adapte etme olanağımız oldu. Alınan tedbirler doğrultusunda Wilo’nun dünya çapındaki farklı ülkelerde üretim, montaj ve lojistik faaliyetleri kesintisiz bir şekilde devam ediyor.  Biz de Wilo Türkiye olarak tedarik zincirindeki olası aksaklıklara karşı acil önlemler almak ve ürünlerimizin ulaşılabilirliğini sürdürülebilir kılmak üzere fabrikamız ve tedarikçilerimizle birlikte acil eylem planlarımızı 10 Mart itibariyle devreye aldık. Stoklarımız da bu durum planına göre oluşturuldu ve şu anda sevkiyatlarımız olağan sürecinde sorunsuz olarak sürüyor.  

Servis hizmetlerimizde ise kullanıcılarımıza hem online hem de fiziki olmak üzere iki ayrı şekilde hizmet vermeye devam ediyoruz. Bunlardan ilki servis hizmetlerimiz için hayata geçirdiğimiz mobil ve dijital çözümümüz olan Wilo-Live Assistant projemiz. Bu projemiz sayesinde kullanıcılar, pompa ve pompa sistemleri hakkında tüm soru ve sorunları için bulundukları noktadan kolaylıkla servis hizmetlerimize ulaşarak canlı ve gerçek zamanlı video iletişimi ile destek alabiliyor. Bununla birlikte servis hizmetlerine 7/24 telefon desteği veya e-mail yoluyla ulaşma imkanı sunuyoruz. Gelen tüm talepler hızlı ve etkin bir şekilde servis hizmetlerimiz tarafından yanıtlanıyor. Tüm bu çalışmaların dışında sahada fiziksel bir ziyaretin gerekmesi durumunda ise ziyaretlerimizi sadece kullanıcıların talepleri doğrultusunda önceden görüşerek, karşılıklı onayların alınması, uygun koşulların sağlanması ve gerekli tüm tedbirlerin alınmasının ardından gerçekleştiriyoruz. Bununla birlikte pandemi nedeniyle iptal edilen IFAT 2020 Fuarı için tasarlanmış olan standımızı sanal hale getirerek dijitale taşıdık. “Daha iyi bir iklim için yeşil çözümler” konseptiyle hayata geçirdiğimiz ve sektörümüzde bir ilk olma özelliğine sahip sanal fuar standımızda sürdürülebilir bir dünya için geliştirdiğimiz yeşil çözümleri kullanıcılarımızla buluşturuyoruz.

Wilo olarak ülkemizin içinde bulunduğu bu zorlu süreci birbirimize olan desteğimiz ve sağduyumuz sayesinde atlatacağımıza, hep birlikte çok daha güçlü bir şekilde bu sürecin olumsuz etkilerini ortadan kaldırarak geleceğe yön vermeye devam edeceğimize inanıyoruz. 

Pandemi sonrasında inşaat sektörü güçlenecek mi? Yoksa toparlanma süreci sancılı mı olacak? 

Yeni normalleşme süreci ile birlikte yaşanılan bu belirsiz dönemin yerini toparlama dönemi alacak. Toparlanma döneminin de sadece inşaat sektörü için değil tüm dünya için bir miktar sancılı olacağını söyleyebiliriz. Sektörümüzün pandemi öncesinde de birtakım sıkıntıları olduğunu göz ardı etmemek ve inşaat sektörünün bileşenleri olarak hazırlıklarımızı yaparken daha önce yaşanan zorlukları unutmadan yapmak gerektiğine inanıyoruz. Bununla birlikte bu sürecin diğer sektörlerde olduğu gibi inşaat sektöründe de teknolojiye daha hızlı adapte olmasını sağladığını gözlemliyoruz. Bu bağlamda dijital dönüşümü gündeme alarak akıllı ve teknolojik altyapısı sağlam sistemlerle ilerleyen firmaların bu süreçten güçlü çıkacağına inancımız tam. Ancak önlem almayan, değişikliklere uyum sağlayamayan firmaların bu süreci sancılı olarak geçirmesi ve durumdan olumsuz yönde etkilenmesi kaçınılmaz.

Bu bağlamda Wilo Türkiye olarak pandemiden çok daha önce iş yapış şekillerimizi dijitalleşmeye adapte etmeye başlamıştık. Bu sayede sürece hızla uyum sağlayarak çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Ürünlerimizin gelişimini de bu dijitalleşme vizyonumuz çerçevesinde gerçekleştiriyor ve pazarın ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunarak sektörümüze teknoloji konusunda öncülük ediyoruz. Wilo Türkiye olarak sürecin tamamında olduğu gibi yeni dönemi de başarılı bir şekilde yönetmek üzere planlarımız hazır.