Türkiye’nin çelik yapı uzmanı, yeşil binalar konusunda referans projelere imza atan Akşan Yapı, 28 Mart Perşembe günü düzenlenen ‘Gayrimenkulde Liderler Zirvesi’ne katıldı.

Dedeman İstanbul’da gerçekleşen zirvede, Akşan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şimşek, ‘Gayrimenkul Sektöründe Farklılık Yaratmanın Önemi’ oturumunda konuşmacı olarak yer aldı.

Melih Şimşek gayrimenkulde farklılığın hangi konularda olması gerektiği üzerinde durduğu konuşmasında yıllara göre bir değerlendirme yaptı. Şimşek; “1999 depremi ile oluşan güvenlik bilincini 2001 ekonomik krizi ile birlikte optimize edilmiş mimari çözümler izledi.

2005’de krizden çıkışla birlikte mimaride estetik farklılıklar ortaya çıktı. 2007 yılında ÇEDBİK’in de kurulması ile çevre dostu binalar önem kazanmaya başladı. Kyoto Protolü’nün 2009’da imzalanması ile çevre konusunun önemi daha da arttı. 2012 itibariyle artık tüm bu değişimlerin bir arada sunulduğu projeler uygulanmaya başladı.”

Şimşek: “Gayrimenkulde farklılık yaratmak günümüz şartlarında artık bir kriter değil zorunluluk halini almıştır.”

Melih Şimşek yıllar içinde yaşanan demografik, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin tüketici beklenti ve taleplerini de şekillendirdiğini belirterek şöyle konuştu: “Özellikle doğal kaynakların hızla tüketilmesi sektörümüzde farklılık yaratmayı zorunlu hale getirmiştir. Örnek vermek gerekirse; binalarda enerji verimliliği sağlayarak yılda 15 milyar dolar tasarruf edebiliriz.

Diğer taraftan kentsel dönüşüm ile 6,5 milyon bina yeniden inşa edilecek, bu binaların çevre dostu teknolojiler ile yeşil bina olarak inşa edilmesi durumunda yıllık yaklaşık 30 bin gWh enerji tasarrufu sağlanması mümkün.

Şimşek yine kentsel dönüşümde 6.5 milyon yapının betonarme olarak tekrar inşa edilmesinin yaklaşık 455 milyon ton su tüketimi anlamına geldiğini, bu yapıların yapısal çelik sistemi ile inşa edilmesi halinde 90 milyon ton su tüketileceğini vurguladı. Melih Şimşek sözlerine şöyle devam etti: “Aradaki tüketim farkı tüm Türkiye’nin 4 yıllık içme suyu tüketim miktarıdır.

Atık konusuna değinecek olursak yine çok çarpıcı sonuçlarla karşılaşıyoruz. 6,5 milyon yapının yıkılması ile yaklaşık olarak 500 milyon m3 bir beton molozu ortaya çıkacak.

Bu da hacim olarak Sapanca Gölü’nü dolduracak büyüklükte. Diğer taraftan bu yığın içerisindeki 4 milyon ton hurda çelik ile 1 milyondan fazla konut üretiminin mümkündür.” 

Dergisi