Hilti Türkiye Satış Direktörü Can Dalaman, üstün performanslı ürün gruplarını ve sektöre dair değerlendirmelerini İnşaat&Yatırım'a aktardı

Editör
28.09.2021

1- Öncelikle sizleri ve firmanızı kısaca tanıyabilir miyiz?

Hilti, 1941 yılında Martin Hilti tarafından 160 kilometrekarelik yüzölçümü ile dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan Lihtenştayn Prensliği’nde küçük bir aile şirketi olarak kuruldu. Bugünse dünya genelinde 6 kıtada, 120 farklı ülkeden 30 bin çalışanıyla faaliyet gösteriyor. Hilti, günümüzde ürün gamındaki 10 binin üzerinde ürünü ile global inşaat endüstrisine ileri teknoloji inovatif çözümler sunan global bir jenerik marka konumunda yer alıyor. Türkiye pazarına ise ilk kez 1982 yılında giren ve 15 yıl distribütörlük olarak temsil edilen Hilti, 1997 yılından bu yana Türkiye’de yüzde 100 yabancı sermayeli bir firma olarak faaliyet gösteriyor. Hilti Türkiye bugün; 250 kişilik kadrosu, 10 binin üzerinde ürünü, beş mağazası, bir eğitim ve teknik servis kuruluşu ile inşaat, enerji ve endüstri sektörüne hizmet veriyor. 

Kendimden de kısaca bahsedecek olursam, sektörün jenerik markası Hilti’de 7 yılı aşkın süredir görev alıyorum. 2006 yılında Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü tamamladım. Sonrasında 2009-2010 yılları arasında yine Boğaziçi Üniversitesi’nde Mühendislik ve Teknoloji Yönetimi yüksek lisansımı yaptım. Yaklaşık 7 yıl çeşitli firmalarla yurtiçi ve yurtdışı projelerde şantiye mühendisliği ve şantiye şefliği görevlerini üstlendim. 2014’te Hilti ile yollarımız kesişti ve ilk olarak Saha Mühendisi pozisyonunda çalışmaya başladım. Sonra sırasıyla Ürün Müdürü, Teknik Pazarlama Müdürü, Bölge Satış Müdürü görevlerinde yer aldım. 2020 yılından beri Hilti Türkiye’nin Satış Direktörlüğü’nü yapıyorum. 

2- Ürün gruplarınızdan ve yenilikçi ürünlerinizden bahsedebilir misiniz? Depreme karşı hazırlıklı olmak amacıyla geliştirdiğiniz son teknoloji ürünleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Ar-Ge’ye ciddi yatırımlar yaparak kullanıcıların sağlık ve güvenliğini koruyan üstün performanslı yeni teknolojiler, inovatif ürünler ve patentli sistemler geliştiren Hilti’nin ana ürün gamı içinde; kırıcı-deliciler, akülü sistemler, direkt tespit sistemleri, dübel sistemleri, elmaslı delme-kesme sistemleri, barutlu ve gazlı çivi çakma sistemleri, kesme ve taşlama sistemleri ve lazerli ölçme sistemleri ile yapılarda yangın güvenliği amacıyla kullanılan pasif yangın durdurucu ürünler yer alıyor. Ancak Hilti bu ürünlerden çok daha fazlası. Ekipman ve makina parkuru yönetimi servisleri, sertifikalı İSG eğitimleri, mühendislik hizmet ve yazılımlarımızla müşterilerimize proseslerinde verimlilik ve imalatlarında hız kazandırıyoruz.  

Hilti olarak depreme karşı hazırlıklı olmak için çalışmalarımızı öncelikli olarak sürdürüyoruz. Çünkü dünyanın en aktif fay hatları üzerinde konumlanan Türkiye’de yapı stokunun önemli bir kısmı riskli grupta yer alıyor. Nüfusumuzun %98’lik bölümü deprem olasılığı yüksek lokasyonlarda yaşamını sürdürüyor. Bu durum hem yeni binaların inşasında hem de mevcut yapıların güçlendirilmesinde inşaat teknolojilerinin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Hilti olarak, bu gerçeğin yarattığı riskleri en aza indirmek için mevcut yapılarımızın deprem performansını ölçmek amacıyla PS 300 Donatı Tarama Cihazı’nı geliştirdik. Güvenilir, kesin ve hızlı sonuçlar veren bu sistem zamanla olan yarışımızda bize büyük avantaj sağlıyor.

Mevcut bir binanın kullanım amacına uygun olarak yeterli yapı güvenliğine ulaşması adına binanın taşıyıcı sistemlerinin iyileştirilmesinin de çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Filiz ekiminde yeni tasarım metodu olan EOTA TR069 ise daha önce yönetmelik kapsamında olmayan filiz ekim işlerini kapsıyor ve binanın dayanıklılık performansının iyileştirilmesinde etkili bir rol üstleniyor. Bu bağlamda pazara bu yıl sunduğumuz EOTA TR069’a uyumlu RE500 V4 ve HY200 V3 kimyasal ankrajlar ile güçlendirme projelerine önemli bir katma değer sunmayı hedefliyoruz.

Depremin etkilerinin sadece yıkılan binalar olmadığını biliyoruz. Bu kapsamda yapı elemanlarını sabitleyen dübeller ve taşıyıcı sistemlerle de olası can ve mal kayıplarının önüne geçmeyi hedefliyoruz. Türkiye’nin de içinde bulunduğu en zorlu deprem kuşağı göz önüne alınarak verilen C2 sismik onayına sahip olan ve yapı elemanlarını sabitleyen dübeller ile depremin olası hasarlarının azaltılmasını sağlıyoruz. Avrupa Teknik Onay Organizasyonu (EOTA) tarafından verilen C2 sismik onaylı bazı dübellerin üretimini gerçekleştiren ilk firmalardan biri olarak binaların güçlendirilmesinde bu dübellerin yasal zorunluluk olmasını destekliyoruz.  Aynı zamanda deprem esnasında çıkabilen yangınların yayılmasını engelleyen pasif yangın durdurucu ürünlerimizle de olası can ve mal kayıpları riskini en aza indiriyoruz.  

3- Referanslarınızda yer alan önemli projelerinizden bahseder misiniz?

Hilti Türkiye olarak elmaslı kesme ve delme sistemleri ile 2018’de Hasankeyf Ilısu Barajı Projesi kapsamında Zeynel Bey Türbesi’nin taşınma çalışmalarında yer aldık. Aynı projede halen devam eden tarihi Artuklu Hamamı’nın taşınması sürecinde de çözüm ortaklığı yapıyor, 2021 yılında Topkapı Sarayı Fatih Köşkü Renovasyon Projesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Hilti Türkiye olarak elmaslı sistemlerin sağladığı darbesiz delim faydası ile hassas delimler yaparak yapıya zarar vermeden ilerliyoruz. Aynı zamanda bu ürün grubunun yanında kimyasal dübeller gruplarıyla da doğrudan tarihi binaların renovasyon projelerinde aktif olarak yer almayı amaçlıyoruz.

4- Dijitalleşmeyi sektörünüz ve firmanız için nasıl değerlendirirsiniz? Bu konuda firmanızın ne gibi çalışmaları oldu?

Bugünün dünyasında küresel rekabet savaşını kazanabilmek, rakiplerin önüne geçebilmek ve paydaşlara makro değer sağlayabilmenin yolu dijital alt yapılardan geçiyor. Özellikle pandemi sürecinde yaşanan köklü değişimler, iş yapış şekillerinden müşterilerin beklenti ve önceliklerine kadar birçok süreci büyük oranda değiştirdiği için dijitalleşme artık bir seçenek olmaktan çıkıyor. Firmalar artık dijital uygulamalar aracılığıyla iş süreçlerini yönetiyor, alım-satım, kaynak bulma, tedarik gibi adımları gerçekleştiriyor, müşterileriyle ilişkilerini bu kanallar üzerinden yürütüyor.

Biz Hilti olarak dijitalleşmeyi çözümün bir parçası olarak görüyor, ancak asıl önemli olanın dijitalleşmeyi başarılı bir şekilde uygulamak ve organizasyon içinde değişim yönetimini yürütme becerisine sahip olmak olduğuna inanıyoruz. Dijital dönüşümün organizasyonel değişim yönetimi ve insanlara odaklanmayı gerektirdiğini biliyoruz. Bu bilinçle hareket ederek müşterilerimiz ve ekipleri için yerinde uygulama, eğitim ve destek hizmetleri sunuyoruz. Dijital dönüşüm kapsamında birçok süreci online platformlara taşıyarak çoğu prosesin hızlı ve efektif şekilde sürdürülmesini sağlıyoruz. Ask Hilti platformu ile müşterilerimizin tüm teknik sorularına cevap verirken, Hilti Online üzerinden her türlü alışverişe olanak tanıyor, Hilti Tahsilat Sistemi ile tüm ödemelerin kolaylıkla gerçekleşeceği ayrı bir platform sunuyoruz. Müşteri Hizmetleri, Canlı Sohbet, Web Sitesi, Mobil Uygulamalar hizmet çözümlerinin yanı sıra e-mail ve sosyal medya hesapları üzerinden de sektörün değer zincirini oluşturan tüm paydaşların ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. 

ON!Track Varlık Yönetim Sistemi ile tüm envanterleri takip etmeyi sağlarken, şantiyelerde doküman takibine veya sarf yönetimine imkan tanıyoruz. Hilti Connect ile tüm ürünler için tek tıkla tamir talebi oluşturulmasını, istendiğinde ürün videosunun izlenebilmesini ya da satın alma bilgilerine ulaşılabilmesini sağlıyoruz. 

5- İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde inşaat sektöründeki dalgalanmalardan sektör ve firmanız nasıl etkilendi?

Pandemi dönemi, inşaat sektörünün zorlu bir dönemece girmesine neden olurken projelerin durması ve iptal olmasına kadar giden birçok yıpratıcı sonucu da beraberinde getirdi. Özellikle de pandeminin ilk dönemlerinde durma noktasına gelen sektör, sonrasında atılan normalleşme adımları ve iyileştirme önlemleriyle toparlanmayı başardı. Tüm dünyadaki küresel dengeleri, ekonomik sistemleri ve öngörüleri büyük oranda değiştiren pandemiye rağmen Hilti Türkiye olarak yılı iyi bir tabloyla kapattık. Güçlü finansal yapımız, global pazarın gelişmelerine ve dinamiklerine entegre ettiğimiz yol haritamızla pandeminin etkilerini en aza indirmeyi başardık. 2020 yılında Türkiye’de inşaat sektörünün büyümesinin üzerinde bir büyüme kaydettik, olağanüstü salgın şartlarına rağmen META bölgesinde en iyi iş sonuçlara ulaştık. Hilti Türkiye olarak çivi çakma sistemleri, dübel sistemleri, yangın durdurucu sistemler ve elmaslı sistemlerde pazar lideri olduk. Aynı zamanda birçok yenilikçi ve rakipsiz ürünümüzün lansmanını gerçekleştirdik.

6. Firmanızın başlattığı ya da öncülük ettiği bir sosyal sorumluluk projesi varsa bunlar hakkında bize bilgi verir misiniz?

Hilti’nin sosyal yükümlülüğü, şirket kurucusu Prof. Dr. Martin Hilti ve onun ailesinden gelenlerin gösterdiği büyük kişisel bağlılığa kadar uzanan uzun bir geçmişe sahip. Hilti’nin sosyal sorumluluk projelerini, Hilti çalışanlarının gerçekleştirdiği yerel faaliyetler ve Hilti Vakfı tarafından küresel düzeyde gerçekleştirilen projeler şeklinde ikiye ayırmak mümkün. 

Hilti Vakfı “Daha iyi bir gelecek inşa ediyoruz” yönetim ilkesi altında; “ekonomik konutlar”, “afet yardımı”, “toplumsal kalkınma”, “sosyal girişimcilik”, “kültür, bilim ve eğitim” ve “profesyonel eğitim ve öğretim” alanlarındaki faaliyetleri ve projeleri destekliyor. Sosyal sorumluluk anlayışını somut faydaya dönüştüren Hilti Türkiye olarak ise bu anlayışın şirket kültürünün bir parçası olması için çalışanlarımızın doğum gününde onlar adına her sene farklı bir Sivil Toplum Örgütü’ne bağış yapıyoruz. Koruncuk Vakfı ile iş birliğimiz devam ediyor. İstanbul Maratonu’nda da gönüllü koşucularımız ile KAÇUV-Umudum Eğitim projesi için koştuk ve önümüzdeki senelerde de koşacağız. Her yıl destek olmak adına merkez ofisimizde KAÇUV’un girişimi olan Umut Cafe’yi ağırlıyoruz, ayrıca plastik kapak toplama projesi ile ihtiyaç sahibi birçok kişiye tekerlekli sandalye temin edilmesine vesile oluyoruz. Yanı sıra Ramazan ayı öncesinde ihtiyaç sahibi kişilere gıda paketleri ulaştırıyoruz. TİDER ile bu bağlamda yürüttüğümüz projelerimiz mevcut. Ve son dönemde hepimizi derinden yaralayan doğal felaketlerde yaraların sarılması için emek veren AHBAP ve TEMA’yla da iş birliklerimiz oldu.

Bir deprem ülkesi olan Türkiye’de her yıl çok sayıda irili ufaklı deprem gerçekleşiyor ve bunların acı sonuçlarını hep beraber yaşıyoruz. Hilti Türkiye olarak yapıların değerlendirilmesi için belediyelerle ve düşük dayanımlı betonların güçlendirilmesi projelerinde İTÜ ile çalışıyoruz. Ülkemizdeki kayıpların önüne geçmek için var gücümüzle çalışmaya önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz. 

7- Dünya çapındaki enerji tüketimimizi tamamen yenilenebilir enerjiye çevirmek amacıyla başlatmış olduğunuz dönüşüm hareketi kapsamında hedefleriniz bu hedefler doğrultusundaki çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Çevresel farkındalık bizim için ürünlerimizi planlamaya başladığımız andan itibaren başlıyor ve ürünlerimizin geliştirilmesi süresince de devam ediyor. Hilti olarak sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlamak amacıyla yeni ürünlerimizi tasarlarken gelişimleri boyunca olduğu kadar kullanım ömürleri süresince de kullanacakları kaynakları ve emisyonlarını dikkate alıyoruz. Parçalarımız ve paketlerimizde de geri dönüşümlü malzemeler kullanıyoruz. Ayrıca eski ürünlerimizin yeniden kullanılabilir hale gelmesine de destek oluyoruz. Hayat Boyu Değerlendirme (LCA) sistemiyle ürettiğimiz her şeyin çevresel uyumunu ölçümleyebildiğimiz için ürünlerimizin metallerinin elde edilmesinden üretilmesine, kullanımından geri dönüşümüne kadar bütün süreçlerde çevreye zarar vermemelerini sağlıyoruz.  

Binaların inşası, küresel CO2 emisyonlarının yüzde 10'undan fazlasını oluşturuyor. Hilti olarak CO2 stratejimiz ile sürdürülebilir bir gelecek için küresel bir sorumluluk üstlenerek proaktif enerji yönetimi konusunda kendimize iddialı hedefler belirliyoruz. Bu hedeflerimizi küresel çevresel yönetim standardı olan ISO 14001 çerçevesinde oluşturuyor, dünya genelinde çalıştığımız her yerde bu hedeflerimize ulaşmak için çaba harcandığına emin olmak için çok dikkatli denetimler yapıyoruz. Hayata geçirdiğimiz ürün ve sistemlerimizle kullanıcılarımızın karbon ayak izlerini azaltmalarına da yardımcı oluyoruz. Örneğin yangın durdurucu sistemler ve kimyasal ankrajlar gibi ürünlerimiz havadaki uçucu organik karbonların miktarını azaltıyor ya da üretilirken hiçbir atık oluşturmayan ödüllü darbeli delicimiz çevresel etkileri mükemmel bir şekilde önlemeyi başarıyor. Hilti olarak, tüm faaliyetlerimizde CO2 emisyonlarını 2016 ve 2030 yılları arasında çalışan başına yüzde 30 azaltabilmeyi amaçlıyoruz.

8- HILTI Mühendislik Ekibi olarak gerçekleştirilen eğitimlerinizin içeriği ve ulaşmak istediğiniz hedef kitle hakkında bilgi verebilir misiniz?

Karmaşık inşaat projeleri için kaliteli teknik çözümlerin verimli bir şekilde tanımlanması ve belgelenmesi zor olabiliyor. Mühendislik tavsiyesi, ilgili teknik ürün verilerine kolay erişim ve güvenlik, doğruluk, maliyet verimliliği ve kalite gibi birçok proje gereksinimlerini karşılamaya yönelik olarak Hilti Mühendislik Ekibi olarak bir dizi eğitimler hayata geçiriyoruz. Deneyimli mühendislerimiz, tasarımdan kuruluma ve bina yönetimine kadar proje yaşam döngüsüne yardımcı olacak içerikler hazırlıyor. Sektör profesyonellerinin daha verimli çalışmasına katkı sunmak için tasarlanmış akredite eğitim kurslarımız, değişen tasarım yöntemlerini ve endüstri standartlarını aktarıyor. Ayrıca çevrimiçi mühendislik platformumuz Ask Hilti'de ankraj tasarımı, beton dayanımı izleme veya yeşil bina gibi teknik konularda web seminerleri sunuyoruz.

9- 2022 yılı için sektördeki plan ve hedeflerinizden bahsedebilir misiniz? Planlarınızı oluştururken hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?

2021 yılının son çeyreğinde müşterilerimizle daha fazla etkileşim halinde olmak için “İş Ortaklığı” modelini hayata geçirdik. Bu kapsamda 2022 yılında çok daha gelişmiş bir müşteri memnuniyeti yapısı oluşturmak istiyoruz. Ar-Ge destekli üretim vizyonumuzla yeni ürün lansmanları gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

KAYNAK: İnşaat & Yatırım


Yorumlar
Yorum Bırak

Create Account



Log In Your Account