İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, “Binadaki su yalıtımı eksikliklerinin ‘büyük yapısal hasara’ neden olduğunun belirtildiği rapor, binaların doğru su yalıtımı uygulamalarıyla korunmasının hayati önem taşıdığını bir kez daha ortaya koydu” dedi. 

Özellikle depreme karşı güvenli yapılara sahip olmak için tüm binaların su yalıtımı ile korunması gerektiğinin altını çizen İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Florida eyaletinde 12 katlı binanın çökmesi sonucu yaşanan gelişmeleri üzüntü ile takip ediyoruz. Halen arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği söz konusu binayla ilgili yayınlanan rapor, facianın bir dizi ihmal sonucu yaşandığını gösteriyor. Ekim 2018 tarihli bu raporda, ilgili binada yapılan inceleme sonucunda binanın otopark ve havuz gibi muhtelif bölümlerinde su yalıtım uygulamasında yaşanan bazı sorunlar ve eksiklerin tespit edildiğinin anlaşılarak, bu sorunların da ‘büyük yapısal hasara’ neden olduğuna dikkat çekiliyor. Binanın bahse konu bölümlerinin düz olarak imal edilmesi sonucu suyun, yapıdan tahliye edilemediği ve su yalıtım malzemesi üzerinde buharlaşana kadar kalması sonucu su yalıtım malzemesinin ömrünü tamamladığı ve bu sebeple yenilenmesi gerektiği vurgulanıyor. Binadaki su yalıtımı eksikliklerinin, bu alanların altındaki betonarme yapı elemanlarında ciddi yapısal hasara neden olduğu belirtilerek kolon, kiriş ve perde duvarlarda betonun bütünlüğünün bozularak kırıkların, dökülmelerin ve çatlakların oluştuğu ifade ediliyor. Tüm bu yaşananlar, binaların doğru malzeme, detay ve su yalıtımı uygulamaları ile korunmasının ne kadar hayati önem taşıdığını bir kez daha gözler önüne seriyor.“ 

Türkiye’de deprem sonrası yapılan hasar tespit çalışmalarında da benzer gözlemlerle maalesef sıklıkla karşılaşıldığını belirten Emrullah Eruslu, “Bu anlamda İZODER olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte uzun süren çalışmalarımızın sonucunda 01 Haziran 2018’de yürürlüğe giren ‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği, Türkiye inşaat sektörü ve vatandaşlarımız açısından çok önemli bir adım oldu. Yeni yapılacak binalarda bu yönetmelikte öngörülen esaslara uyulması güvensiz olan yapıların ‘Kentsel Dönüşüm’ ile  ilgili yönetmelik ve mevzuatlar  çerçevesinde güvenli, enerji verimli ve konforlu bir şekilde bir an önce yenilenmesi en önemli yaklaşım olmalıdır” diye konuştu. 

Binalarda can ve mal güvenliğinin sağlanması için alınması gereken önlemlerin başında uzun ömürlü ve depreme dayanıklı binalar inşa etmek geldiğini İZODER olarak her platformda dile getirdiklerini vurgulayan Emrullah Eruslu, “Ülkemizin deprem kuşağında olması nedeniyle, depreme güvenli yapılara sahip olmak için tüm binaların su yalıtımı ile korunması gerekiyor. Bu konuda herkesin duyarlı olup yaşadığı binada su yalıtımı yapılıp yapılmadığını ve binanın depreme dayanıklılığını sorgulamasını tavsiye ediyoruz. Yalıtım, güvenli yapılaşmanın vazgeçilmez unsurlarındandır. Yalıtımın, yapıların tasarlandıkları dayanım performanslarının korunmasında çok önemli bir rolü vardır. Bunun aynı zamanda hayati önem taşıdığı konusunda kamuoyunu ve ilgilileri uyarmaya devam edeceğiz” dedi.