İklimlendirme Sektörü Enerji’de taleplerini dile getirdi

Editör
29.03.2012

 

TOBB İklimlendirme Meclisi ve TTMD Yönetim Kurulu üyeleri, Enerji Bakanlığı Yenilenebilir Enerjiler Genel Müdürü Yusuf Yazar ile bir araya gelerek, enerji mevzuatı konusunda sektörün görüş ve taleplerini dile getirdi. 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Yusuf Yazar, enerji mevzuatı alanında sektörel sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan eleştirilerin ve getirilen önerilerin kendileri açısından değerlendirildiğini söyleyerek, belirtilen konuların özellikle “Enerji Verimliliği 2023 Stratejik Plan”da büyük ölçüde yer aldığını buna rağmen gerekirse yeni düzenlemeler yapılabileceğini belirtti.

Yazar, sektörler arası mevzuatta eşgüdümün, mesleki kuruluşlar ve sektörel sivil toplum örgütleri ile işbirliğinin bu süreçte yararlı ve önemli olduğunu ifade etti. 

TOBB İklimlendirme Meclisi Başkanı Zeki Poyraz, 2011 yılı başından beri binalara enerji kimlik belgesi verilmesinde kullanılan ve inşaat sektöründe kaos yaratan “BEP-TR” yazılımının ertelenmesi için Enerji  Bakanlığı’nın yardımcı olması talebinde bulundu. 

BEP-TR yazılımının olumsuz yönleri bulunduğunu ifade eden Poyraz, “ Sadece yalıtımdan ibaret olan, doğru sonuç vermeyen, bilgi girişi tasarım sürecini aşan, mekanik tesisat ve yenilenebilir enerjiler konusunda sayısal bilgileri değerlendirmeyen, tasarım sürecini yönetmeyen, profesyonel mühendis ve mimarlar tarafından kullanılmayan bu yazılımla, sektör dışı kişi ve kuruluşlar tarafından verilmekte olan “Bina Enerji Kimlik Belgeleri” ülkeye yarar sağlamayacaktır.

DWG üzerinden çalışan, kullanıcı dostu, doğru sonuç veren, yenilenebilir enerjiler ile kojen ve trijen sistemleri sayısal değerlerle tanıyan bir yazılım yapılıncaya kadar ilgili yönetmelikte binalara kimlik belgesi verilmesine ilişkin zorunluluğun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ertelenmesi gerekiyor. Bu süreçte Enerji Bakanlığı’nın söz konusu ertelemeye yardımcı olması gerekiyor” diye konuştu. 

“Atık ısı değerlendirilmeli” 

TTMD Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Arı ise günümüzde Türkiye’de tüketilmekte olan enerjinin %35’inin yapılarda, %37’sinin sanayide kullanıldığını belirterek; binalarda kullanılan toplam enerjinin yaklaşık %73’ünün binaların ısıtılması ve soğutulmasında kullanıldığını, bunun yanı sıra sanayide kullanılan soğuk ve sıcak akışkanların üretiminde de yine mekanik tesisat kullanıldığı düşünüldüğünde mekanik tesisat mühendisliğinin enerji tüketiminde önemli rol oynadığına dikkat çekti.

Türkiye’de enerji üretimi ve tüketimi konusunda yasa ve yönetmeliklerin, Enerji, Yapı, Sanayi ve Tarım sektörlerinde birbirlerinden bağımsız olarak ele alındığını söyleyen Arı, bugün gelinen noktada Türkiye’de elektrik enerjisi üretiminde doğalgazın payının zaman zaman %60’lara ulaştığını, hidrolik enerjinin %18’lere, termik santrallerin %20’lere düştüğünü belirterek, “ 2011 yılında ithal edilen 48 milyar m3 doğalgazın 24 milyar m3’ü elektrik üretiminde kullanıldı.

Pek çoğu kojen olmayan ve maksimum %40-50 mertebelerinde verimliliklere sahip bu santrallerde kullanılan gazın yaklaşık yarısı atık ısı olarak kaybedildi.

Eğer atık ısı değerlendirilebilse bugün ülkemizdeki tüm yapılar teorik olarak doğalgaz kullanmadan atık ısı ile ısıtılabiliyor olabilecek” diye konuştu.   

Yapı sektörünün aslında termik enerji sektörü için atık ısının değerlendirilebileceği son derece yararlı bir alan olduğunu ifade eden Arı, mevcut durumun ülke açısından sürdürülemez boyutlara ulaştığını, yapılacak düzenlemelerle bundan böyle kojen ve trijen olmayan özellikle doğalgazlı termik santrallere izin verilmemesi gerektiğini ifade etti. Arı, “ Avrupa kentlerinde yaklaşık 120 şehir ve bölgesel ısıtma sistemi ile elektrik üretimindeki atık ısının değerlendirilmesiyle toplam termik verim %85-90’lara ulaştı.

Enerji Verimliliği 2023 Stratejik Planda kömürlü termik santrallerdeki hedefleri olumlu bulduk ancak doğalgazlı termik santrallerin durumu ve geleceği konusunda her hangi bir hedef bulunmamasından dolayı da kaygılıyız. Bundan böyle kojenerasyon tesislerinin yapımında önceliğin yapı sektöründe olması gerekiyor.

Isıtma ve soğutma modunda çalıştığı sürece elektrik üreten, atık ısıyı değerlendirebilen %85-90 gibi yüksek verimli tesislerde üretilen elektrik enerjisinin yapının kendisi tarafından kullanılması zorunluluğunun kaldırılmasını, söz konusu tesislerde üretilen elektriğe devlet tarafından koşulsuz alım garantisi verilmesini ve lisans aranmamasını istiyoruz” dedi. 

“Bina ısıtma sistemleri merkezi olmalı” 

İklimlendirme Meclisi Üyesi Abdullah Bilgin de Bina Performans Yönetmeliği’nin “20.000 m2’den büyük binalarda bina yatırım tutarının %10’u kadar Yenilenebilir Enerjiler ve Kojen Yatırımları yapılır “ maddesine değinerek, söz konusu maddenin paraya dayalı yatırım tutarının bir oranına endekslenmiş olmasının yanlış olduğunu ifade ederek, “ Söz konusu maddenin, binanın enerji tüketiminin belirli bir oranı esas alınarak düzenlenmesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

Bina Performans Yönetmeliğinde yenilenebilir enerjilere, kojen ve trijen sistemlerine, güneş enerjisi destekli tesislere ve ısı pompalarına entegrasyon açısından bina ısıtma sistemlerinin merkezi ve bölgesel olması gerekiyor.” Dedi.

Doğalgaza dayalı bireysel ısıtma sistemlerinin kullanımı konusunda genişletilen yönetmelik hükümlerinin olumsuzluğuna dikkat çeken Bilgin, konu ile ilgili düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini sözlerine ekledi. 

Dergisi

KAYNAK: İnşaat & Yatırım


Yorumlar
Yorum Bırak

Create Account



Log In Your Account