İnşaat sektörünün son 10 yılda özellikle TOKİ’nin gerçekleştirdiği ve tüm dünyaya örnek olan 500 bin konut üretimi hamlesi ile daha önce hayal bile edilemeyecek noktaya geldiğine değinen Kuzu İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Özen Kuzu, “Her şeyden önce sektörde vizyon değişti. Eskiden 200 konutluk projeler büyük proje kabul edilirken artık 1000 konutluk bir proje sıradan bir proje olarak görülüyor. Gelişen nicelikle birlikte nitelikte de büyük ilerlemeler kaydedildi. Sektör de kalite ve innovasyon ön plana çıktı.

Gelişen rekabet şartlarıyla müşteriye daha iyisini, daha kalitelisini sunmaya çalışan sektör oyuncuları konut kavramını sadece bir evden, bir yaşam alanına, sosyal donatıları ile bütünlenen bir hayat tarzı vaadine dönüştürdü” dedi.

Önümüzdeki dönemde de inşaat sektöründe gelişmenin devam edeceğini vurgulayan Özen Kuzu, bunun en önemli gerekçesi olaral gerek kamunun gerekse de özel sektörün devam eden ve planlanan somut inşaat projelerini gösterdi.

Özen Kuzu, “Kentsel Dönüşüm”, “Deprem Riskinin Azaltılması”, “TOKİ Projeleri”, “2B Arazilerinin Yeniden Yapılandırılması” gibi büyük ölçekli altyapı ve üstyapı projelerinin varlığının inşaat sektörünün önümüzdeki dönemde de yine ekonominin lokomotifi olmaya devam edeceğinin ve istihdam yaratacağının en açık göstergesi olduğuna işaret ederek, “Bunların yanı sıra özel sektör olarak biz inşaat firmaları da geleceğe umutla bakıyor ve projelerimizi heyecanla gerçekleştirmeye devam ediyoruz.

Sayın Başbakanımızın dediği gibi “Durmak yok, yola devam!” diye konuştu.Mütekabiliyet yasası ile mevcut durumda yabancıların mülk (konut-ofis) sahibi olmalarının önündeki bürokratik engellerin büyük ölçüde kalkmış olacağını anlatan Özen Kuzu, “ Bazı tahminlere göre yılda 10 milyar dolar ilave dış kaynak oluşabilir.

Bunun özellikle cari açığın finansmanında kayda değer bir katkı sağlayacağı açıktır. Türkiye’de mülk sahibi olan ferdi yatırımcılar, turizm dışında girişecekleri diğer yatırımlarla da yabancı kaynak girdisi sağlayabilecekler. Türkiye’de ev alan bir yabancı, kaçınılmaz olarak burada ticari faaliyetlerini arttıracak, doğrudan yatırımı değerlendirecek, özel eğitim, özel sağlık gibi dolaylı alanlarda da ülkemizden yararlandığı için ilave dış kaynaklar oluşacaktır” dedi.

Özen Kuzu, Türkiye’nin son dönemde artan siyasi ve ekonomik etkinliğiyle, Körfez Ülkeleri, Türki Cumhuriyetler, Rusya, İran ve Azerbaycan gibi komşu ülkelerin ilgi odağı olduğuna değinerek, bu bölge ülkelerinden gelen talebe cevap verilebileceğini kaydetti.

Özellikle İstanbul’da merkezi lokasyonlarda, deniz gören ve manzaralı projelere yabancı ilgisinin yoğun olmasını beklediğini söyleyen Özen kuzu, bunun ise İstanbul’un hedeflenen bölgesel finans ve cazibe merkezi olması yolunda kaçırılmayacak bir fırsat olduğuna dikkat çekti.

KAYNAK: Sabah