Arçelik Elektrik Motorları Satış Yöneticisi Ercan Şenyurt, endüstriyel motor sektörüne yönelik olarak çalışan firmlarının bu yıl hem iç hem de dış piyasa koşullarından olumlu etkilendiğini belirterek, yıl sonunda satışlarının yüzde 30 oranında artacağını öngördü.
Satışların bu denli artmasında kriz döneminin ardından hızla hareketlenen iç piyasanın etkisi kadar AB pazarının sunduğu fırsatların da etkili olduğuna dikkat çeken Şenyurt, “İhracatımızın yüzde 90’ından fazlasının özellikle Avrupa Birliği içinde Batı Avrupa ülkelerine yapıyoruz.
Bu ülkelerde 16 Haziran’da yaşanan önemli bir dönüm noktası satışlarımızı arttırmamızı sağladı.Bu tarih Avrupa motor piyasası açısından kilometre taşı oldu.
Yüksek verim sınıfının (IE2) altındaki motorların Avrupa Birliği’nde pazara sunulmasının yasaklanması ile hem üretici, hem de bayi müşterilerimizin bu verim sınıfına geçerken firmamızın elektrik motorlarına olan güveni de ciromuzu arttırdı” dedi.
Anılan dönemde Arçelik’in yüksek verimli motorlarının Avrupa pazarında yer aldığını anlatan Şenyurt, son yıllarda en fazla yatırımı bu alana yönelik olarak yaptıklarının altını çizdi.
Şu anda Avrupa’ya yollanan tüm motorlarının IE2 sınıfında olduğuna vurgu yapan Şenyurt, şöyle devam etti:“İç pazarda Avrupa’ya ihracat yapan firmaların da bu motorları kullanma zorunluluğu sebebiyle üretimin yarıdan fazlası bu ürün gamına dönmüş durumda.
Aynı şekilde Amerika’da zorunlu olan Super Premium (IE3) daha yüksek verim sınıfı motorların Avrupa’da 2015 yılında zorunlu olacağı için bu verim sınıfındaki ürün gamının oluşturulması çalışmaları devam ediyor.
Şu ana kadar 160 gövdeye kadar alüminyum gövdeli ve 250 ve 280 pik gövdeli IE3 motorlar ürün gamımıza girdi. Gelecek sene sonuna kadar bu ürün gamı tamamlanarak, tüm ürünlerin IE3 Super Premium verim sınıfında da pazara sunulması için Ar-ge çalışmalarımız sürüyor.”
Yeni ürünler yolda
Firmalarının yeni ürünleri hakkında da bilgi veren Şenyurt, 2012 yılının başında pazara ilk defa sunacakları pik gövdeli 250 ve 280 motorlarla iddialı olacaklarını ileri sürdü.
Müşteriye özel spesifik motor talepleri çalışmalarının yanında değişik sektörlere uygun motor çalışmalarını da sürdürdüklerini anlatan Şenyurt, asansör, vinç, hava kompresörleri gibi uygulamalara özel imalatlar yaptıklarını dile getirdi.
Bu uygulamaların yanı sıra piyasanın bir eksiği olarak gördükleri kaliteli, yüksek kalkış momentli monofaze motor ürün gamı çalışmalarının sürdüğünü de açıklayan Şenyurt, “Görüldüğü gibi piyasaların hassas dengeler üzerinde durduğu bir dönemde yatırım ve Ar-Ge faaliyetlerine ara vermeyerek, Avrupalı üreticilerle rekabet edebilecek seviyede faaliyet gösterdik.
Bu dönemde ürün gamımızı genişletmeye devam ettik. Pazardaki sorumlu, güvenilen ve kaliteli marka imajımızı pekiştirmek için bunu zorunlu bir yol olarak gördük” değerlendirmesini yaptı.
Firmaları hakkında da bilgi veren Şenyurt, endüstriyel motor sektöründe 30 yılı aşan bir deneyimle, kendi markaları olan WAT ve Türk Elektrik Endüstrisi (TEE) ile trifaze ve monofaze motor üretimi yaptıklarını hatırlattı.
Çerkezköy-Tekirdağ’da bulunan işletmelerinin 40 bin metrekarelik bir alanda faaliyet gösterdiğini anlatan Şenyurt, “Ar-ge faaliyetleri ile en yeni teknolojiye sahip, yüksek performanslı, modern görüntülü ve ekonomik üç fazlı ve tek fazlı asenkron motorlar yanında beyaz eşya motorları da üretiyoruz” şeklinde konuştu.
“Eneri verimliliğine odaklandık”
Sektöre ilişkin yaptığı değerlendirmeler ise ana gündem maddelerinin enerji verimliliği olduğuna işaret eden Şenyurt, durumun hassasiyeti için Türkiye’deki enerji tüketimine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de enerji tüketiminin OECD ülkelerinin beşte biri kadar olduğunu vurgulayan Şenyurt, enerji yoğunluğunun dağılımında ise dengesizliğin bulunduğunu savundu. Şenyurt, “Mal ve hizmetleri üretmek için harcanan enerjiye, enerji yoğunluğu deniliyor.
Bu değer Japonya için 0.09, OECD ortalaması ise 0.19 oranında. Türkiye için bu oran 0.38 büyüklüğünde. Bir başka deyişle, Türkiye, aynı miktarda mal veya hizmet üretebilmek için Japonya’dan dört kat, OECD ortalamasından iki kat daha fazla enerji harcamak zorunda” diye konuştu.
Bir diğer önemli verinin de motorların elektrik tüketimindeki yeri olduğu bilgisini veren Şenyurt, “Tüm elektrik tüketiminde sanayinin payı yüzde 50 ve bu payın da yüzde 70’lik dilimi asenkron elektrik motorları tarafından kullanılıyor.
Başka bir deyişle tüm elektrik tüketiminin üçte bire yakını bizim ürettiğimiz sanayide kullanılan elektrik motorlarında olması. Bu da enerjinin her geçen gün daha pahalı, daha zor ulaşılan bir hale gelmesiyle enerji verimliliğini gündeme getiriyor” ifadelerini kullandı.
Bu değerlendirmeler ışığında dünya genelinde yüksek verimlilik arz eden motor türlerine geçildiğini anlatan Şenyurt, bu konuda Türkiye’nin de adım atacağını açıkladı.
Bu yıl itibariyle IE2 yüksek verim sınıfının altındaki verim sınıfına ait motorların Avrupa Birliği’nde pazara sunulmasının yasaklanması için yönetmelik çıktığını anlatan Şenyurt, bu yönetmeliğin 2012 yılının ortalarında, Türkiye’de devreye gireceğini aktardı.
Son olarak ilgili yönetmeliğin, motor kullanıcılarına anlatılmasını talep eden Şenyurt, yönetmeliğin devreye girmesiyle piyasa denetiminin de çok daha önem kazanacağını dile getirdi.
KAYNAK:Kobiden.com
KAYNAK: İnşaat & Yatırım