Plastik Endüstrisi Kongresi, “Yeşil Bir Dünya İçin Plastikler” teması ile yapıldı.

Editör
26.10.2011

 

Plastik sektörünün temsilcileri, yurtdışından önemli uzmanları konuşmacı olarak davet ettikleri kongrede, plastiklerin çevreye olan katkısını masaya yatırdı. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (PAGEV), bu yıl altıncısını düzenlediği Plastik Endüstrisi Kongresi, “Yeşil Bir Dünya İçin Plastikler” teması ile yapıldı. Hayatımızın her alanına giren ve pek çok noktada vazgeçilmez olan plastiklerin son yıllardaki tartışmaların odağında olan çevre ile ilişkisi, uzmanların sunumları ile anlatıldı. Sonuç: Toplam çevresel etkisine bakıldığında, plastikler alternatiflerine göre çok daha çevreci.

İstanbul Swiss Otel’de yapılan PAGEV Türk Plastik Endüstrisi Kongresi, PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Uysal’ın açılış konuşmasıyla başladı. Ardından söz alan PlasticsEurope Akdeniz Bölge Başkanı Daniele Ferrari plastik sektöründeki zorluklardan bahsetti. Ferrari’nin konuşmasından sonra BASF, SABIC IP, IRPC, DuPont, DSM, Evonik Degussa gibi plastik sektöründeki dev firmalardan uzmanlar, plastiğin hayatımız için ne kadar önemli bir ürün olduğunu, bilimsel veriler ve örnekler ile gözler önüne serdiler.

Gün boyu süren kongreye katılımcıların ilgisi büyüktü. Plastik sektörünün yanı sıra çok sayıda akademisyenin ve sivil toplum örgütlerinden temsilcilerin de hazır bulunduğu kongrede, katılımcılar plastiklerin çevreci yönünden, sektördeki yeşil gelişmelere kadar pek çok konuda bilgi alma fırsatı yakaladılar. Yapılan konuşmalar plastiklerle ilgili çarpıcı bilgileri de içeriyordu. Kongrede, yeşil bir dünya için karbon ayak izinin azaltılmasının gerekliliği vurgulandı. Karbon ayak izi, birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsü olarak tanımlanıyor. Kişi başına düşen karbon ayak izi miktarı 2 ton iken, bu rakam Amerika’da 20 ton, Türkiye’de ise 4 ton.

1 kg geri dönüştürülmüş plastik kullanımı ile 2,5 kg’lık karbondioksit tasarruf ediliyor. Bir yılda sağlanan karbondioksit tasarrufu ise ortalama 124 milyon ton. Bu miktar Belçika’nın bir yıllık toplam sera gazı emisyonuna eş değer.

 Kongrede verilen bir başka bilgiye göre, ülkelerin karbondioksit salınımındaki paylarında Çin yüzde 20,96 ile ilk sırada, ABD yüzde 19,91 ile ikinci sırada yer alıyor. Rusya ise yüzde 5,48 ile ABD’yi takip ediyor. Türkiye bu sıralamada yüzde 0,4 ile 39’uncu sırada. Plastikler, üretimden geri dönüşüme tüm yaşam döngüsü boyunca alternatiflerine göre yüzde 57 daha az enerji tüketiyor, sera gazı emisyonu ise yüzde 61 daha az.

 

Çevreyi korumak için kaynak tüketimini de azaltmak gerekiyor. Plastik teknolojisindeki gelişmeler sayesinde şişe, ekmek poşeti, yoğurt kabı gibi birçok plastik ambalaj gün geçtikçe hafifliyor. Örneğin, günümüzde 1,5 litrelik pet şişeler ilk üretildikleri döneme göre yüzde 33 daha hafif. Plastikler hafifledikçe dünya da daha az kirleniyor. Plastik ürünlerdeki yüzde 10’luk bir azalma, karbondioksit salınımını yılda 183 ila 218 milyon ton azaltıyor. Plastik ürünlerin hafiflemesi; hammadde tasarrufu, yakıt tasarrufu ve taşıma masraflarının azalması, daha az atık, düşük fiyat, daha az karbon emisyonu ve karbon ayak izi yani yeşil bir dünya anlamına geliyor. 

Son dönemlerde sıkça gündeme gelen “sürdürülebilirlik” konusuna kongrede de geniş yer verildi. Sürdürülebilirlik ile gelecek kuşakların ihtiyaçlarının karşılanmasını tehlikeye atmadan günlük ihtiyaçların karşılanması amaçlanıyor. Sürdürülebilir bir çevre için karbon ayak izinin ve sera gazı salınımının azaltılması şart. Plastik sektöründe sürdürülebilirliğin sağlanması için ise yenilenebilir kaynakların tekrar kullanılması gerekiyor. Bu konudaki en son alternatif ise biyoplastikler...  Karbondioksit salınımını azaltan biyoplastikler, genellikle ahşap (selüloz), bitkisel yağlar, şeker veya nişasta gibi doğal kaynaklardan üretiliyor. 

Bilimsel metotlara dayanan, uluslararası standartlara uygun, doğru formül ve uygulama ile üretilen, sürdürülebilir kaynakların ve yüksek teknolojinin ürünü olan plastiklerin “yeşil”  ürünler olduklarının vurgulandığı sunumlarda, plastiklerin doğru kullanılması, bilinçsizce doğaya bırakılmaması ve geri dönüştürülmesi gerektiği mesajları verildi. 

VI. PAGEV Türk Plastik Endüstrisi Kongresi’nde, kamuoyunda zaman zaman sağlık ve çevre düşmanı olarak yer alan plastiklerin aslında ne kadar çevreci ve sağlığımız için vazgeçilmez ürünler olduğu bilimsel verilerin ışığında kanıtlandı. Plastiklerle ilgili akıllardaki tüm soruların cevap bulduğu kongre, plastiklerin çöp değil, geri dönüştürülebilen değerli bir atık olduğunu bir kere daha hatırlattı. Hem çevreci hem ekonomik bir kaynak olan plastiklerin, geri dönüştürülerek ya da sanayide yakıt olarak kullanılarak ekonomiye de çok büyük katkı sağladığı bir kez daha anlaşıldı.  

PAGEV Başkanı Mehmet Uysal, 2012 yılındaki kongrenin ana temasının, “Çevre İçin Plastikte İnovasyon” olarak belirlendiğini açıkladı. Son yıllarda sıkça gündeme gelen “inovasyon” başlığı altında, sektördeki pek çok yeni teknolojinin işleneceği bir sonraki kongre, 28 Kasım 2012’de yine Swiss Otel’de düzenlenecek. 

Kaynak: İnşaat & Yatırım Dergisi

KAYNAK: İnşaat & Yatırım


Yorumlar
Yorum Bırak

Create Account



Log In Your Account