Türkiye'deki 18 milyon binanın sadece yüzde 10'u yalıtımlı bulunuyor. Binaların tümünün yalıtımlı olması Türkiye ekonomisine yılda 10 milyar lira katkı sağlayacak.

İZODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen yaptığı açıklamada, Türkiye'de bulunan 18 milyon binanın ancak yüzde 10'unun yalıtımlı olduğunu belirterek, ''Binaların tümü yalıtımlı olsa ekonomiye yılda 10 milyar TL katkı sağlanacaktır.

Ülkemizde kişi başına yalıtım malzemeleri tüketimi ise 2008 yılında 0,1 metre küptür. AB ülkelerinde ise bu rakam ortalama 0,7 metre küptür. Son yıllardaki olumlu gelişmelere rağmen halen AB ülkelerinin 7 kat daha gerisinde bulunmaktayız'' diye konuştu.

''Isı yalıtımı biter bitmez ısıtma ve soğutma için harcanan faturalar en az yarıya düşmekte ve verimlilik başlamaktadır'' diyen Şen, çatı ve tüm dış cephe duvarları yalıtımlı bir dairede klima, doğalgaz ihtiyacının en aza indiğini söyledi.

Şen, klimanın getirdiği elektrik, ısınma için verilen doğalgaz faturalarında yüzde 50'ye varan tasarruf sağlandığına işaret etti. Türkiye'de yalıtım bilincinin oldukça düşük seviyelerde olduğunu vurgulayan Şen, ''İZODER olarak, yalıtım yatırımlarının vatandaşlarımızın ekonomik durumlarına katacağı artı değeri anlatmaya ve açıklamaya devam ederek yalıtımın önemini fark etmelerini sağlamaya çalışmaktayız'' dedi.

Yalıtım ne kadar sürede kendisini amorti eder?

Yalıtımın çok yüklü bir maliyet getirmeden yapılan bir yatırım olduğunu ifade eden Şen, tekniğine uygun olarak yapılan ısı yalıtımı uygulamalarıyla binalarda yüzde 50 oranında daha az yakıt tüketerek ısıtma ve soğutma sağlanabildiğini dile getirdi. Şen,''Isı yalıtımı için harcanan para 3–5 yıl gibi bir sürede kendisini amorti etmektedir'' diye konuştu.

Şen, yalıtım sektörünün sürekli büyümeye ve gelişmeye açık bir sektör olduğunu belirterek, ''2002'de 300 milyon dolarlık ciro yapan 'ısı yalıtım' sektörü yaklaşık 7 kat büyüyerek bugün 2 milyar dolara ulaşmıştır. Bu rakamlar sektörün daha da büyüyeceğinin bir göstergesidir'' diye konuştu.

Metrekaresi ne kadara mal oluyor?

''Aslında konuşulan uygulama ısı yalıtımı olmalı, fakat yaygın bilineni, sadece binanın duvarlarına uygulanan 'mantolama'dır'' diyen Şen, şunları kaydetti:''Doğru olan binanın çatısına, döşemelerine ve tesisatlarına da ısı yalıtımı uygulanmasıdır.

Yapılan uygulamanın yeni yapılan binalarda veya mevcut binalarda olması da maliyeti etkileyen unsurlardır. Böyle baktığımızda ısı yalıtımının binadaki toplam maliyet içindeki yüzde 3-5 arasında olduğunu söyleyebiliriz.

Ancak bugün 'mantolama' dediğimiz uygulamanın, tekniğine ve mevzuatlara uygun yapılması durumunda bugünkü rakamlara göre metrekaresi 30-40 TL'den başlamaktadır. Bu rakamların altında yapılan uygulamalar sağlıksız uygulamalardır. Tüketicilerin bu konuya çok dikkat etmeleri gerekiyor.''

Yalıtım ürünlerinde KDV ne durumda?

Yalıtım malzemelerinin lüks tüketim maddeleriyle aynı oranda KDV'ye tabii tutulduğuna işaret eden Şen, ''KDV'nin yüzde 1'e indirilmesi gerektiğini ve bu sayede sektörümüzün canlanacağını düşünmekteyiz. Ayrıca vatandaşın yalıtım yaptırmak için kullandığı kredi üzerinden alınan vergi ve fonlar da sıfırlanmalıdır.

Bu konuda gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalar çok başarılı olup somut sonuçlar alınmıştır. Bu işin denenmişi, tecrübe edilmişi ve sonuçları itibari ile ortada bulunmakta, biz de ülke olarak bu tecrübelerden süratle faydalanmalıyız'' dedi.

KAYNAK:Sabah Gazetesi